30 Ağustos 2012 Perşembe

Tiffany'de kahvaltı

Audrey Hepburn nasıl bir karaktere bürünmüş bu filmde bilemedim. Zarafet timsali derler ya öyle. Hem çocuk hem mağrur. Kedisi sarman gibi adeta. Bir kedi gibi. Ama evcil bir kedi değil. Biraz ürkek geçmişte vahşi.

Aslında eski film tribim biraz körelmişti. Türk filmi kültürüm iyidir. Ancak Avrupa sineması ve dünya sineması kültürüm nispeten azdır. Ama bu film gerçekten tüm film beğenimi değiştirdi. Romantik film ya da klasik film biraz zor filmler sevmem için. Ancak basit bir konu bu denli sevimli şekilde işlenebilirdi. Karakterler aykırı ama o aykırılığın içinde hepsinde içtenlik var. Tüm o New York yalnızlığında daha da yalnızlaşmış karakterlerin analizi de var.

Audrey Hepburn esasında ciddi psikolojik çözümlemeleri olan bir karakteri canlandırıyor. Ne tam bir yere ait ne de kendi kendisine ait bir karakter. Kendinden daha küçücükken evlenip biraz serpilince hem kendinden hem de yaşamaktan kaçmış biri. Esasında herkesin bir köşesinin yapmak isteyip bazılarınsa yaptığı cesareti göstermiş biri.

Mağrur bir kedi gibi. Dişi, çocuk, masum,zarif... Birdenbire değişiveren ruh haliyle ne yapacağı belli olmayan biri. Esasında içindeki masumiyetin dışına vurduğu bir karakter. Her ne kadar bir zengin avcısı da olsa sevgili kardeşini yanına almak için yaptığı için biz seyirci için yadırganmıyor.

Yazarla olan tanışması ve adamın bir iç mimar ile olan yasak ilişkisi ise filmin ilgi çekici konularından. Yazarın hayatı da gerçekten ilginç. Belki de bu iki garip yaşantılı insanın birdenbire bu denli yakın olması bundandır. Lavabo için elli dolar alırken diğeri de zengin iç mimardan para almaktadır.

Parti sahnesi müthiş bir sahneydi. Manken ablanın içip içip yıkılması ise harikaydı.

Son taksi sahnesi ve kediyi özgür bırakışı, yazarın evlilik teklifini kabul etmeyişi, yağmur sahnesi  harikuladeydi. Uzun çubuğuyla içtiği sigara ve boynuna dolanan kedisiyle Audrey Hepburn bu filmle benim için apayrı bir yer kazandı.

Kedili filmler kategorimde başı çeker bu film ^^


                                                                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder